Türkiye’de ilk kez gerçekleştirilen Alevi Sinema Filmleri Günleri, Alevi Bektaşi kültürünü sinema aracılığıyla tanıtmayı amaçlıyor. 15-16-17 Kasım tarihlerinde düzenlenecek bu etkinlik, Alevi Vakıfları yöneticileri ve sanat dünyasının önemli isimlerini bir araya getirdi. Açılış konuşmasını AVF Genel Başkanı Dr. Haydar Baki Doğan yaptı.

Dr. Haydar Baki Doğan, 1. Uluslararası Alevi Sinema Günleri düşüncesinin, Aleviliğin değerlerinin insanlığa kattığı farkındalığın önemine dikkat çekerek başladığını belirtti. Bu etkinliğin, Alevilik inancının ve yol önderlerinin oluşturduğu kadim hafızanın sinema yoluyla uluslararası boyutta tanıtılması açısından önemli bir adım olduğunu ifade etti. Alevilik değerleri ve sinemanın birleşiminin, kültürel zenginlik olarak değil, evrensel değerlere, barışa ve milli birlik beraberliğe katkı sağlayacak bir unsur olarak görülmesi gerektiğini vurguladı.

Doğan, Alevilik ve Bektaşilik konularında eserler üretecek sanatçıların bir araya getirilmesinin yeni çalışmalar ve araştırmalar için bir araç olacağını belirtti. “Bilgi ve eğitimin izinden gitmek Alevi toplumu için artık kaçınılmaz bir tarihi sorumluluktur” diyerek, federasyon olarak eğitimin önemini her zaman vurguladıklarını ifade etti.

Haydar Baki Doğan‘ın konuşmasından sonra Alevi Bektaşi Kültür ve Cemevi Başkanı Ali Rıza Özdemir ve İstanbul Vali yardımcısı Mustafa Asım Alkan konuştu.

1973 Azerbaycan yapımı Seyyid Nesimi filmi ile açılış yapıldı.Bu film, 51 yıl sonra Türkiye’de ilk kez izleyiciyle buluştu. Yayınlandığı dönemde izlenme rekorları kıran Seyyid Nesimi filmi, Türkiye’de vizyona girmemişti.

Alevi inancına ilişkin öğelerin araştırılması ve toplum tarafından daha çok görülmesi gerektiğini belirten Doğan, bu sayede Alevilere karşı önyargıların kırılacağını ve Alevi toplumunun kuşaklar arası sürekliliğinin sağlanacağını söyledi. Hz. Ali’nin “İlim, bir nokta idi; cahiller onu çoğalttı” sözüne atıfta bulunarak, bilginin ve eğitimin önemini yineledi.

Sinemanın, Alevi kültürünü ve değerlerini geniş kitlelere ulaştırmanın güçlü bir aracı olduğunu belirten Doğan, Hacı Bektaş Veli’nin “Bir olalım, iri olalım, diri olalım” sözüyle birlik ve beraberliğin önemini vurguladı. Sinema ve görsel sanatlarda Alevi inancının değerlerini daha geniş kitlelere ulaştırmanın insanlığa hizmet etmek isteyen herkesin görevi olduğunu ifade etti.

Alevi geleneğinin, bilgelik, merhamet ve aydınlanmanın ipliklerinden dokunmuş zengin bir duvar halısına benzediğini söyleyen Doğan, Hz. Ali’den İmam Cafer-i Sadık’a, Hatayi’den Pir Sultan Abdal’a kadar birçok derviş ve pirin, bilgi arayışını vurguladığını belirtti. Ancak, sinema ve görsel sanatlarda Alevi değerlerinin yeterince temsil edilmediğini de sözlerine ekledi.

Etkinliğin, Alevi kültürünü daha geniş kitlelere ulaştırmak için bir başlangıç noktası olacağını ifade eden Doğan, “Neden Alevilik görsel sanatlarda yeterince yer bulamıyor?” sorusunu gündeme getirerek, bu alanda daha fazla çaba gösterilmesi gerektiğini vurguladı.

Alevi kültürünü ve değerlerini yansıtan eserlerin eksikliğine dikkat çeken Doğan, sanatçılara, yönetmenlere, yapımcılara, senaristlere ve akademisyenlere büyük görevler düştüğünü belirtti. 51 yıl önce çekilmiş iki kült filmi göstererek, bu alandaki eksikliklerin farkındalığını artırmaya çalıştıklarını ifade etti.

Günümüzde birçok hikayesi olan Alevi inancına ilişkin yeni eserler ve projeler üretilmesini teşvik etmenin en önemli amaçları olduğunu belirten Doğan, yarım yüzyıllık filmlerin ardından çağın konularını içeren filmleri topluma sunacaklarını duyurdu. Film sonrası paneller ve tartışmalar düzenleyerek, Aleviliğin tarihsel derinliğini sinema aracılığıyla gün yüzüne çıkarmayı hedeflediklerini söyledi.

Ulu önderimiz Mustafa Kemal Atatürk, “Sanatsız kalan bir milletin hayat damarlarından biri kopmuş demektir” diyerek sanatın milletler için ne kadar önemli olduğunu vurgulamıştır. Doğan, sinema ve görsel sanatlar alanında daha fazla eser üretilmesi gerektiğini ve bu eserlerin farklı platformlarda tanıtılmasının önemini belirtti.

Alevi-Bektaşi kültürünün değerleri, inanç ritüelleri ve ulvi şahsiyetlerin düşünceleri üzerine disiplinler arası çalışmalar yapılarak belgesellerin hazırlanmasının önemli bir ihtiyaç olduğunu ifade etti. Bu çalışmaların, zengin bir toplumsal belleğin oluşmasına katkı sağlayacağını belirtti.

Alevi Sinema Günleri, 16 ve 17 Kasım tarihlerinde gün boyunca birbirinden değerli filmleri ücretsiz olarak Atlas Sineması’nda halkla buluşturacak. 16 Kasım Cumartesi günü, saat 14:00’de, ülkemizde çekilen ilk uzun metraj Alevi Bektaşi filmi olan Pir Sultan Abdal gösterilecek. Aynı gün saat 17:00‘de Aşık filmi, saat 20:00‘de ise Menekşe’den Önce belgeseli izleyiciyle buluşacak.

17 Kasım Pazar günü, saat 14:00‘de Hünkâr Bektaş, Aslan ve Ceylan adlı çizgi-animasyon filmi gösterilecek. Aynı gün saat 14:30‘da Bir Ses Böler Geceyi filmi, saat 17:00‘de ise Saz filmi gösterilecek. Etkinliklerin son gösterimi ise saat 20:00‘de Tahtacı Fatma filmi ile yapılacak.

Alevi Sinema Günleri, Alevi kültürünün zenginliğini sinema aracılığıyla tanıtmayı ve bu değerleri gelecek nesillere aktarmayı amaçlıyor.