BETÜL KAMER GÜN TÜRKİYE'DE EĞİTİME BAŞLIYOR

Son zamanlarda duyduğumuz en önemli eğitimlerden biri Montessori Eğitim Sistemi oldu. Bu konuda bir çok kişi bu eğitim sisteminin ne olduğunu merak edip araştırma yapmaya başladı. Belkide ülkemizde yeni duyulmaya başlayan bu eğitim sistemini, bu mesleğin eğitimcisi ve uygulayıcısı olan işin uzmanı bir isme sorduk. Betül Kamer Gün Montessori Eğitim Sistemini Dizi Film Dergisine anlattı.

 1.Sizi biraz tanıyabilir miyiz?

Adım Betül Kamer Gün. Montessori öğretmeni ve eğitimcisiyim. Newyork Brooklyn’de bulunan özel bir Montessori okulunda İlkokul Sınıf öğretmeni olarak çalışıyorum. Eğitim yaşamımda Oxford, İstanbul ve New York gibi dünyanın farklı yerlerinde çocuklarla çalışarak eğitim alanında zengin bir deneyim kazandım. 3-6 yaş seviyesinde beş yıl sınıf öğretmenliğinden sonra 2019 yılında Montessori Öğretmen Eğitim programını yöneterek ülkem adına nitelikli eğitimciler yetişmesine katkı sağladım. Ayrıca Amerikan Montessori Society ve West Side Montessori Okulun ilham veren öğretmenler bursuyla New York’ta İlkokul Montessori 6-12 yaş seviyesinde eğitim aldım. Eğitimden sonra farklı platformlarda devlet ve özel okul öğretmenlerine yönelik seminerlerde eğitimcilerle bir araya gelerek çalışmalar yürüttük.

2- Mesleğinizden biraz bahseder misiniz?

Selçuk üniversitesi okul öncesi öğretmenliği mezunuyum. Öğrencilik yıllarımda bir konferans sırasında Montessori eğitim sistemiyle tanıştım. Mesleğe başlamadan önce eğitimde tükenmişlik sendromu yaşayarak arayış içinde olan birisiydim. Bu sistem bir öğretmen olarak çocukları tanımamı sağladı sonrasında bu alanda eğitim serüvenim başladı. Bu eğitimde uzman olmak için önce ülkemde bulunana en iyi okullarda gönüllü çalışarak sistemi tanıdım sonrasında Erasmus programı ile Oxford Üniversitesine bağlı Oxford Çiftlik okullarında staj yaptım. Mezun olduktan sonra İstanbul’da bir özel okulda öğretmenlik- eğitim koordinatör- öğretmen eğitim Koordinatörü ve en son olaraktan ARGE uzmanı olarak çocuğa ve eğitimcilere dair birçok farklı projede çalışarak önce kendim mesleğimde derinlik kazandım sonra çalıştığım projelerle fark yaratan eğitimcilerin yetişmesine katkı sağladım. Eğitimin özü çocuğun ihtiyaçlarını anlayarak onun ihtiyacı olan bilgiyi doğru zamanda ve güçlü yöntemlerle çocuklara sunabilmekte gizli. Montessori rehberi olarak onlara uygun ortamda evrenin anahtarlarını verdiğinizde çocukların yaşamlarında fark yaratan bir eğitimciye dönüşüyorsunuz.

3- Montessori Eğitimininde Kozmik eğitim nedir ?

Montessori eğitimcilerin sık kullandıkları bir terim “Kozmik eğitim”. 3-6 yaş seviyesinde kültür eğitimi olarak Türkçede daha çok yer bulmaktadır. Maria Montessori eğitimlerinde, kitaplarında bu kavramı bazen direk bazen dolaylı olarak ifade etmiştir ancak çoğu zaman eğitimciler arasında manası ve çocuğa verilen mesaj soru işareti olmuştur. Maria Montessori bir eğitimci olarak gayesi eğitimcilere evreni ve bireyin evrendeki yerini anlamaları için yol göstermek olmuştur. Bu gayesini daha sonra eğitimcilere anlatırken kozmik eğitim adıyla müfredatında kullandığı farklı hikayeler ve materyallerle bir araya getirdi. Bu eğitim başlangıç noktası Hindistan da bir eğitimi sırasında bir çocuğun Montessoriye “Tanrı nerede?” sorusuyla üzerine “Kozmik eğitim kavramı araştırmalarını yeni bir sayfa açarak eğitimcilere İlkokul Montessori Eğitimi müfredatını anlatmaya başladı. İlkokul seviyesinde çocuk evreni anlamak ve varlığın sebebin arkasındaki sırrı içsel olarak merak eder. Bu dönemde bu soruların cevaplarını arayışındadır ve hayal gücü, merak ve entelektüel zekaların en yüksel olduğu bir zamanda onlara sunulan hikayelerle eğitim müfredatın içinde bir yolculuğa çıkarlar. Kozmik eğitim çocuğun 6-12 yaş döneminde evrenin büyük bir resmini görerek kendi yaşamında anlamlı bir yol bulmasını ifade eder. Bu sebeple Montessori sınıflarında otantik bireyler yetişir. Çünkü her birinin dünyaya getirdiği potansiyeli ve değeri farklıdır. Sınıflarda akranların deneyimlerinden öğrenerek zengin bir iç görü kazanırlar aynı zamanda sınıf arkadaşlarının otantik yönlerine saygı gösterilir ğ. Bu sınıflarda özgün olmak altın kuraldır. Bir rehber olarak çocukları gözlemleyip tanıdığım gibi çocuklarda benim kadar bazen benden daha iyi arkadaşlarını tanıdıkları birbirlerine destek olduklarını gözlemliyorum. Sakinleşmekte zorlanan bir arkadaşına nefes seansı yaptığını, bazen dolaplarına sürpriz kart hazırlayıp koyduklarını, birbirinin sevdiği konular hakkında sınıf dışında bulduklarını sınıfa getirerek birbirlerini mutlu ettiklerini çoğu sefer tanık oluyorum. Bir rehber olarak çocuğun özüne dokunarak kendilerini gerçekleştirme gücü veriyoruz.

4- Türkiye’ de İlk defa olacak bir eğitim programı başlatıyorsunuz bu konuda biraz bilgi verebilir misiniz ?

Montessori eğitimi alanında Konya’da başlayıp Oxford, İstanbul ve New York’ uzanan bir on yıllık Montessori yolculuğu benimkisi. Çocukların yaşamlarına dokunan kıymetli bilgileri öğrendikçe kendi yaşam deneyimimde derinlik kazandığımı görüyorum. Kozmik eğitim alanında öğrendiklerimi çocuklarla deneyimlerim ve Maria Montessori müfredatıyla bir araya getirerek oluşturduğum bir müfredat oldu. Bu müfredatın içinde on binlerce saat farklı yaş gruplarında çocuklarla çalışarak birçok farklı eğitimciden aldığım bilgileri harmanlayarak özellikle Türkiye’de bulunan öğretmenlerin sorunları ve ihtiyaçlarına yönelik bir program oluşturdum. Montessorinin eğitimcilere yönelik çok sevdiğim bir sözü var “İyi öğretmenin sırrı, çocuğun zekasını, ateşli hayal gücünün sıcaklığı altında büyüyen tohumların ekilebileceği verimli bir alan olarak görmektir. Bu nedenle amacımız, çocuğu sadece anlamasını sağlamak değil, onu ezberlemeye zorlamak değil aynı zamanda onu özüne kadar heyecanlandırmak için hayal gücüne dokunmaktır der. Bu eğitim atölyesinde; 8 hafta gibi bir sürede çocukların hayal güçlerine dokunmalarını sağlayacak hikayeler, farklı materyaller ve sunumları içeren zengin bir içerikle bir araya gelecek.

5. İlkokul Montessori Atölyesindeki eğitim içeriği hakkında biraz bahseder misiniz ?

8 haftalık eğitim yolculuğunda katılımcılar Tarih, Coğrafya, Biyoloji, Dil , Matematik gibi her alanda bir modülün yer aldığı birbirinden farklı sunumlar alacaklar. Bu şekilde eğitim sonunda 3-6 yaş ve 6-12 yaşında bir çocuğun gelişimi, evrene karşı olan ilgileri olduğunu ve onları nasıl bir eğitim müfredatı uygulandığında yaşamlarında kalıcı bir iz bırakabileceğini görme fırsatı kazanacaklar. Bu çalışmada hedefim Maria Montessori çocuklara göstermek istediği büyük resmi ve bağlantıları göstererek çocukların yaşantısında ufakta olsa bir fark yaratmayı hedefliyorum. Kozmik eğitim müfredatın ilk ortaya çıkışı bir çocuğun soruyla başlamıştı bizde eğitim programını süresince grup dinamiğiyle üreteceğimiz, düşüneceğimiz ve öğrendiklerimizi yaşamlarımızda dönüştürmesini hedeflediğimiz dolu dolu geçecek bir eğitim atölyesi.

 

6. İlkokul Eğitiminden sonra yaşamlarında ne gibi değişimler olacak.?

Bu eğitimi planlarken özellikle Türkiye şartlarını ve eğitim sistemini göz önünde bulundurarak bir şeyler yapmak istedim. 21. yy döneminde son teknoloji ürünleri kullanarak yaşadığımız bu çağda eski teknolojiden kalma bir eğitim sistemi içinde öğretmenler ve öğrenciler bulundukları boşluğu doldurma arayışı içindeler, çünkü ne yaparlarsa yapsınlar çocukların içindeki boşluğu doldurmayı başaramıyorlar. Bu boşluk büyüyerek gençlik sorunları X,Y,Z kuşağı şeklinde farklı formlarda büyük sorunlara dönüşüyor. Bu boşluk çocukların önce kendilerini tanıması sonra evreni tanıma isteğiyle merak duyuyor bulamadığı zamanda içinde boşluğa dönüşüyor. Erken yaşta eğitim sisteminde uygulanacak basit ve güçlü yöntem ve yaklaşımlar ile çocukların geleceklerinde fark yaratan bireylere dönüştüre bilir. Bu Çalıştığım okulda Montessori okullarından mezun olmuş şimdi benzer okullara çocuklarını gönderen pek çok veli ile tanıştım. sadece benim yaşam deneyimim değil tarih süreci boyunca bu eğitim mayasından mezun olmuş çocuklar yaşadıkları coğrafyaya veya dünyaya iz bırakan kişiler oldular. Hepsinin ortak yönü yaşam deneyimde potansiyelini keşfederek yaşamdan keyif alan insanlardı. Çünkü eğitim sırrı çocuğun özüne dokunarak sahip olduklarını onlara hatırlatmak.

7. Kimler bu eğitime katılabilir?

Bu eğitim bir yaş sınırlarımızı ya da sahip olmaları gereken bir diploma zorunluluğu yok. Eğitime katılmada tek şart yaşamlarında dönüşüme açık olmaları ve önce kendilerini ve sonra çocukların yaşamlarını anlama konusunda istekli her bireyi eğitim programında görmekten mutluluk duyarız. Atölyeye kayıt listesinde öğretmenlerin yansıra farklı disiplinlerden gelen pek çok kişi bulunmaktadır. Farklı alanlardan gelen her birey atölyemize zenginlik ve çeşitlik getireceğine inanıyoruz bu sebeple niyeti çocuk ve keşif olan herkese kapımız açık. Bizim eğitimimiz sınırları ortadan kaldırarak evrenin zenginliğini evlerimize taşıyacak.

8- İlkokul Montessori Eğitmenliği için ileride ne gibi eğitimler planlıyorsunuz?

İlkokul Montessori atölyesi ile eğitimcilerde bir başlangıç yapmayı hedefledim. Çünkü bu alanda şuan da hiçbir çalışma yok, piyasada nerden geldiği belli olmayan bazı bilgileri kullanarak çocukların yaşamlarına zarar veriyorlar. Kendi eğitimim sonunda kozmik eğitim müfredatının en temel parçalarını bir araya getirerek bir resim ortaya çıkarmayı hedefliyorum Devamında daha ayrıntılı öğrenmek isteyen özellikle bu alanda kendini geliştirmeyi düşünen katılımcılarla derslerin ayrıntılarına yönelik eğitim programları hedefliyorum.

9- Okuyucularımıza ve takipçilerimize son olarak neler söylemek istersiniz?

Sürekli evrim geçiren dünyamıza baktığımızda çocuklara sunacağımız bilgi kaynağı sınırsız, bu çocukları daha zeki ve başarılı yapmıyor tam tersine çocukların yaşamda sahip olduklarının içinde kaybolmuş tatmin olmayan, doyumsuz sürekli arayış içinde olan çocuklar gözlemliyoruz. Bu çocukların daha çok bilgiden ziyade gerçek rehberlere ihtiyacı var. Onlara kim olduklarını hatırlatacak ve yaşadıklarını evrenin mükemmel döngüsünde görerek varlıklarının sebebini hatırlatacak daha çok eğitimciye ihtiyacımız var.

 

 

Röportaj : Gülay Kılıç
Mail    : gulaykilicofficial@gmail.com
İnsta   : gulaykilicofficial