Mustafa Şen Devlet Tiyatrosu ve Dizilerden tanıdığımız şahane bir insan. Oyunculuğun dışında karakteri ile çok sevilen bu güzel insan ile güzel bir sohbet gerçekleştirdik.
1992 yılında İzmir’de tiyatroya ilk adımlarını attı. Ankara Üniversitesi Dil ve Tarih Coğrafya Fakültesinin Tiyatro Bölümü Oyunculuk Anasanat Dalından mezun oldu. 2002 yılından bu yana Devlet Tiyatrosunda kadrolu oyuncu olarak çalışıyor.
1-Hoşgeldiniz. Şu sıralar neler yapıyorsunuz.?
- Devlet tiyatrosunda sanatçı olduğum için Bu aralar oradaki işlerimle meşgulüm…Ayrıca kamera önü oyunculuk ve tiyatro konusunda hocalık yapmaya devam ediyorum.
2-Dizilerin uzun olması sizi yoruyor mu?
- Sizce :) Yani her hafta sete giriyorsunuz ve bir sinema filmi çekiyorsunuz. Muhteşem yolculukta insan evet yoruluyor inanın izlerken bile yoruluyorum bazen.
3-Hayatınız boyunca kaç farklı karakter canlandırabileceğinize inanıyorsunuz?
- Sonsuz diyebilirim. Çünkü insan hem fiziken hem de ruhen her gün değişen bir yaratık istediğin kadar bakım yap istediğin yemeye dikkat et yine de değişime maruz kalırsın. İnsanoğlu sürekli değişmeye devam ettiği için benim oynayacağım karakterlerde sürekli değişecektir. O yüzden sonsuz diyorum.
4-Hiç mesleğinize dair pes ettiğiniz, geri çekilmek istediğiniz bir dönem oldu mu?
- Asla olmadı. Çünkü ben bunu bir meslek olarak görmüyorum. Bir aşk olarak görüyorum. İnsan mutlu olduğu şeyde pes eder mi.?
5-Oyunculuğun sizi besleyen tarafları neler?
- Oyunculuk da beni en çok besleyen geçmişim hayatın içinde gördüklerim aslında bunları herkes görüyor herkes yaşıyor ama kimi zaman yanından geçip gidiyor insanlar ya da bizim gibi oyuncular yazarlar sanatçılar bunları hafızasına kazıyor ve yeri geldiğinde bunu tekrar kullanabiliyor.
6-Nasıl bir ortamda yetiştiniz, nerede büyüdünüz?
- Ben Manisa’nın Akhisar ilçesinde büyüdüm ilkokulu orada okudum babam gitarist idi aynı zamanda restoranı vardı orada çok fazla insan gözlemleme şansım oldu sonra babam kötü bir krizin sonrasında iflas etti. İzmir’e taşındık birden bolluk bir hayatın içinden dar zamanlara geçtik bu sefer ortaokulda ben çalışmaya başladım sabahları okula gidip öğleden sonra bardak limonluk defter çorap iççamaşırı satıyordum bazen pazara çıkıp meyve bile satıyordum burdada gözlemleme şansım çok olduğu insanları.
7. Tiyatro mu ? yoksa diziler mi ?
- Dediğim gibi ben devlet tiyatrosu sanatçısıyım tiyatro bölümü oyunculuk ana sanat bölümü mezunuyum Tiyatro her zaman daha asil seyirci de birebir iletişim kurulabilen mükemmel bir sanattır. Ama sinema yönetmenin sanatıdır. Tercih etmek zorunda kalsam tiyatro benim için her zaman bir adım önde.
8.Ünlü olmanın bir takım kuralları var mı ?
- Ünlü olmak zannedildiği kadar da güzel bir şey değil insanların hepsi ünlü olmak şarkıcı olmak oyuncu olmak medyatik olmak YouTubeer olmak influenceer olmak gibi hayaller peşindeler. Ama bana soracak olursanız dediğim gibi ünlü olmak o kadar da güzel bir şey değil. Rahat rahat gezemezsiniz, İnsanlar size değil nasrettin hocanın misali kürkümize saygı gösterirler, İstediğinizi diyemezsiniz giyemezsiniz . İstediğiniz yerde yiyip içemezsiniz.
Rastgele bir arkadaşınızda oturup iki dedikodu yapıyım desiniz ne aşk dedikodulari kalır ailenizi bile yıkarlar. Bence sade ve yalın bir hayat her zaman iyidir.
9-Proje seçerken nelere dikkat ediyorsunuz? Oyuncu her rolü oynar fikrine katılıyor musunuz? Yoksa senaryo geldiğinde, size yakın gördüğünüz rolü mü seçersiniz?
- Direk en sevdiğim yerden başlayın bu cevabı oyuncu her şeyi oynamalı bu kesin oyuncu her türlü rolü oynayabilme yeteneğine sahip olmalı. Tıpkı su gibi olmalı konduğu kabın şeklini almalı. Ama piyasada eğer egeli bir adam oynadıysanız komedi buna benzer roller geldiğinde hemen sizin adınız geçer ya ben mafya babası oynamak istiyorum belki yok illaki size bir iyi yafta yapıştırılır sadece ve sadece o tip roller gelir. Ama tiyatroda bu değişkenlik gösterir. Tabii ki eğer seçim bana kalırsa beni geliştirecek rolleri seçmeyi tercih ederim her zaman.
10-Sizi en çok ne sinirlendirir?
- Beni en çok tembellik sinirlendirir ahlaksızlık sinirlendirir. Bir de aptallık Maalesef bunları tahammülüm yok.
Mustafa Şen'e teşekkür ediyor ve başarılarının devamını diliyoruz.
Röportaj / Elif Kurtulmuş