Halka Dizisinin Yıldızı
Kaan Yıldırım 2013’te Kayıp dizisiyle hayatımıza girip Ulan İstanbul’un Ferdi’si olarak hepimizin aklında yer etti ve masallardan kalma bir efsaneyi de beraberinde getirdi: Beyaz atlı prens! Londra’da pazarlama üzerine eğitim aldıktan sonra, kendini oyunculuğun engebeli yollarına vurdu. Neyse ki çıkmaz sokaklar yerine, aşkın sokaklarına uzandı yolu. Adı Mutluluk dizisindeki rol arkadaşı Ezgi Eyüboğlu’yla sonsuza kadar birlikte olmaya ‘evet’ dedi. Aşk adamı oluşuyla, yüksek ivme kazanan kariyeriyle, hem mesafeli hem de mütevazı duruşuyla Kaan Yıldırım, radarımızda olmayı sonuna kadar hak ediyor. Şimdilerdeyse onu, İnsanlık Suçu’nda başrolde ve yine usta bir kadroyla omuz omuza izliyoruz. Üstelik İnsanlık Suçu, bu kadar aynılık arasında hepimize nefes aldıran özgün yapımlardan. Çekim boyunca herkesle kurduğu kuvvetli iletişimi, fotoğraf makinesinin karşısındaki utangaç tavırları ve eşinden bahsederkenki gözlerindeki aşk yaptığımız sohbetimize yansıdı bizce. Sizin anlayacağınız artık Kaan Yıldırım’ı yakından tanımak şart.
Bugüne kadar birçok projede yer aldınız. En çok parlayanlardan biri de Ulan İstanbul’daki Ferdi karakteriydi, ta ki İnsanlık Suçu’ndaki rolünüze kadar. Cemal karakteri çok samimi bulunuyor, sizin Cemal’le aranız nasıl?
Cemal’i oynamaktan çok keyif alıyorum. Daha önce bu kadar sorunları olan, bu kadar ağır problemler ile yüzleşen bir karakteri canlandırmamıştım. Sırtını dayadığı tüm duvarlar aslında kartondan. Güvendiği herkes ona hayatının bir noktasında yalan söylemiş. Bu kadar ağır dramı olan bir karaktere can vermek oyuncu olarak beni sürekli yüksekte ve motive tutuyor.
Zenginlik sizin için ne anlam ifade ediyor? Cemal karakteri gibi lükse karşı zaafınız var mı?
Sevdiklerinle sağlıklı bir şekilde yaşıyorsan, başkasına muhtaç değilsen, borcun harcın yoksa bana göre bu devirde zenginsindir. Lüksü doğru zamanda ve doğru yerde herkes kadar severim ama zaafım yok. Genelde basit yaşarım. Salaş yerleri, kasıntı mekanlara tercih ederim. İnsan için az para da çok para da tehlike. İkisi de hata yaptırabilir. En iyisi orta karar her zaman.
Londra’da pazarlama eğitimi aldınız, sonra oyunculuk üzerine eğitim alıp bu yönde ilerlediniz. Birçok imkan elinizin altındaydı sanırım ya da öyle görünüyor. Aileniz sizi oyunculuk konusunda her daim destekledi mi?
Aile konusunda her zaman kendimi şanslı görmüşümdür. Benimle arkadaş gibi iletişim kuran bir ailem var. Her kararımda yanımda dururlar. İnsan neyi deneyimlemek istiyorsa deneyimlemeli. Bir insanın, kendi çocuğu da olsa yapmak istediği bir şeye hayır yapamazsın demesi bana çok ilkel geliyor. Kaldı ki sanatla uğraşmak isteyen her genç desteklenmeli. Herkes kendi yolunu kendi seçmeli bu hayatta.
Sizin için aile ne demek ve yuvanızda gibi hissetmek için nelere ihtiyacınız var?
Aile benim için çok önemli. Herkes gidebilir hayatta ama aile her zaman oradadır. Gerçekten güvenebileceğiniz tek şey ailedir. Geldiğim ailede çok mutlu günler geçirdim. Kurduğum ailede de öyle. Şu anda üç kişilik bir aileyiz. Ezgi ve dört senedir bizimle yaşayan ailemizin bir ferdi saydığımız köpeğimiz Benek. İkisini yanıma aldıktan sonra her yerde yuvamda hissedebilirim.
Birçok usta oyuncuyla omuz omuza oynadınız. Bugüne kadar olumlu ya da olumsuz aklınızda en çok kalan eleştiri ne oldu?
Net bir cümle söyleyemem. Zaten olumlu olan eleştirileri asla söylemem. Usta oyuncularla çalışmak biz genç oyunculara çok şey öğretiyor. Bizim işler biraz futbola benziyor, bir takım oyunu oynuyoruz. Takımda usta oyuncu olduğu zaman bizim işimiz kolaylaşıyor. İyi ki varlar.
İnsanlık Suçu’nda başrolü paylaştığınız rol arkadaşınız Gizem Karaca ile aranız nasıl? Birlikte çalışırken zorlanıyor musunuz?
Aramız gayet iyi. Gizem uyumlu, sıcakkanlı ve pozitif biri. Hiç zorlanmıyorum.
Bir karaktere hayat vermenin en heyecan verici yanı ne sizin için?
Gerçek hayatta belki de hiç yaşamayacağım yüzlerce olayı o karakterler sayesinde yaşıyorum. İnsana dair birçok şeyi keşfediyorum. Bu yolculuk başlı başına çok zevkli.
İleriki yıllarda biyografik bir filminiz yapılsa, sizi hangi oyuncu oynardı?
Ezgi oynardı, beni en iyi o tanıyor!
Sizce tarihteki en büyük insanlık suçu nedir?
Tarihte o kadar fazla insanlık suçu var ki! Hangi birini sayayım. Şunu söyleyebilirim; hangi başlık adı altında hangi sebeple olursa olsun, masum bir insanın öldürülmesi benim için en büyük insanlık suçudur.
Şu an sette birlikte çalıştığınız oyuncular içinde, karşılıklı oynarken heyecanlandığınız biri var mı?
Ahmet Mümtaz Taylan’ın kadroda olacağını duyunca daha oynamadan heyecanlandım açıkçası. Çünkü çok beğendiğim, hayranlıkla izlediğim bir oyuncu, onun dışında duruşunu ve fikirlerini çok sevdiğim biri. “Onunla olan sahnelerimden ayrı keyif almıyorum” desem yalan söylemiş olurum. İyi ki bizimle!
Tarihi bir karakterle, bilim insanıyla ya da bir sanatçıyla sohbet edecek olsanız, karşınızda kimin olmasını isterdiniz?
Mustafa Kemal Atatürk. Neler yaşadıklarını ondan dinlemeyi çok isterdim.
Kendinizle ilgili asla çiğnemediğiniz kurallar var mı?
Kuralları genellikle koyar koyar bozarım.
Sizi ne güldürür? Eğlenmek için neler yapıyorsunuz?
Beni en çok Ezgi güldürür. Mizah anlayışımız, güldüğümüz şeyler, kafamızın çalışma şekli neredeyse aynı. En çok seyahat ederken eğlenirim. Uzaklaşmak bana hep çok iyi gelmiştir.
Peki aşk tanımınız nedir? Daha doğrusu eşiniz Ezgi Eyüboğlu’ndan önce ve sonra aşkı tanımlama biçiminiz değişti mi?
Aşk tanımı zor bir şey. Herkese göre değişir. Ezgi’den önce bilmediğim bir şeydi açıkçası. Ben de Ezgi’yle öğrendim. Ondan önce uzun bir birlikteliğim hiç olmadı. Ama aşkın içindeki dostluk, güven ve sonsuz sevgi çok önemli. İnsanı insan yapan bunlar zaten.
Onun en çok hangi özelliğiyle gurur duyuyorsunuz?
Birçok özelliği var ama madem tek bir şey söylemem gerekiyor o zaman zekası diyebilirim.
Çok klasik olacak ama merak ediyoruz, evlilik aşkı öldürüyor muymuş?
Bizim tarafta ölen ya da yaralanan yok.
İş yoğunluğu yüzünden, eşinizle birlikte yapmak isteyip de bir türlü vakit bulamadığınız bir şey var mı?
Evet, tatil yapamadık uzun süredir.
Zor yoldan öğrendiğiniz en önemli hayat dersi nedir?
Herkesten dost olmaz.
Dostlarınız en çok hangi özelliklerinizi seviyor?
Onlara sormak lazım. Güvenilir bulurlar beni belki o olabilir. Komik olduğumu da söylerler. Daha öveyim mi kendimi?
Tiyatroyla aranız nasıl? Bir tiyatro oyununda görecek miyiz sizi, planlarınız arasında tiyatro var mı?
Doğru zamanda doğru bir ekiple deneyimlemeyi çok isterim.
Son olarak, bugüne kadar aldığınız en büyük risk neydi?
Bana hiçbir şey büyük bir risk olarak gelmiyor hayatta. En büyük risk doğmak belki de...
elele.com.tr den alınmıştır.