NURGÜL SÖNMEZ'İN ÜNÜ DÜNYAYA YAYILIYOR
Son zamanlarda yazmış olduğu kitaplar ile gündeme gelen ve çok konuşulan bir yazar Nurgül Sönmez. Başarılı, Mütevazı ve güzel. Nurgül Sönmez kitalarını ve geleceği ile ilgili Dizi Film Dergisi'ne konuştu.
1. Önce sizi biraz tanıyabilir miyiz?
Merhaba ben Nurgül Sönmez. 21 Ağustos 1979 yılında Almanya’nın Kuzey Ren-Vestfalya eyaletinde yer alan Werdohl şehrinde dünyaya geldim. 1995 yılında elim bir kaza sonucu annemi kaybettim. O dönem henüz 8 yaşında olan erkek kardeşime ablalıktan çok annelik yaptım. 1999 yılında resmi olarak kardeşinin tüm bakımını üstlendim. 2015 yılında ağır bir hastalık sonucu babamı kaybettim. Kardeşimi, anne ve baba şefkatiyle ayakta tutmaya ve destek olmaya devam etmekteyim.
Almanya’nın çeşitli okullarında ilk, orta ve lise eğitimimi tamamlayarak 1995 yılında mezun oldum. (abitur, 13.sınıf mezun) Eğitim hayatıma devam edebilmek ve hayatımı kazanabilmek için 1995 yılında garson olarak çalışmaya başladım. 1997-1998 yıllarında üniversite öncesi eğitimimi tamamladım. Üç yıl süren Otel-Restoran Uzmanlık Eğitimi’mi 2006 yılında tamamlayarak Otel-Restoran Uzmanlık Belgesi’ni almaya hak kazandım. 2006 yılından sonra kuaförlük mesleğine başladım. Uzun yıllar bu meslekte gerekli tüm eğitimleri alarak sayısız sertifika ve diploma sahibi oldum. Edebiyat üzerine aldığım lisans eğitimimi 2011 yılında akademik derece ile tamamladım. Aynı yıl, aynı üniversiteden Yazarlık Diplomasını da başarıyla aldım. (Diplom Schriftstellerin) 2020 yılında kuaförlük mesleğinde Ustalık Belgemi de aldım. Aynı yıl, bu alanda yüksek lisans eğitimimi tamamlayarak diplomalarım arasına bir yenisini daha ekledim.
1995-2020 yılları arasına pek çok başarı sığdırdım. Bu süre zarfında kardeşimin sorumluluğundan ve iş hayatından hiç ödün vermedim. Yazmaya 1995 yılında annemi kaybettikten sonra başlayarak 2014 yılında “ANA” adlı ilk kitabım yayınlandı.
Bu arada sayısız şiir ve hikâye kaleme aldım. Henüz yayınlanmamış hikâyelerimin yanı sıra 2500’e yakın şiirim bir bestekâr tarafından, elliye yakın hikâyem ise yayınevleri tarafından satın alındı.
(Eğitim bilgileri Türkiye’deki eğitime göre açıklanmış olsa da tüm eğitim hayatım Almanya’da devam ettiği için aynı karşılığa gelmemektedir. Okul düzeyi, yılları ve şartları farklı olduğu için parantez içinde Almanca isimleri ile belirtilmiştir.)
Yazarın eserleri:
2014 yılında ilk kitabı ANA (Türkçe - Şiir Kitabı),
2015 yılında YASEMİN’İN SAVAŞI (Türkçe),
2017 yılında YASEMİN’İN İNTİKAMI (Türkçe),
2020 yılında “YASEMİN” kitap serisi revize edilerek
2021 yılında “YASEMİN’İN ÇARESİZLİĞİ 1,
YASEMİN’İN SAVAŞI 2, YASEMİN’İN İNTİKAMI 3” (Türkçe) olarak yayınlandı.
2021 yılında “MATİLDA” (Türkçe) adlı eseri yayınlandı.
2021 yılında “MATILDA” (Almanca) adlı eseri yayınlandı.
2021 yılında “1001 GECE YERİNE – Bin bir GÜN” (Türkçe),
2021 yılında “STATT 1001 NACHT – Tausendundein TAG” (Almanca) adlı eserleri yayınlandı.
2022 yılında “YASEMINS VERZWEIFLUNG 1” (Almanca) adlı eseri yayınlandı.
2022 yılında “MAAROUF” (Türkçe),
2022 yılında “MAAROUF” (Almanca) adlı eserleri yayınlandı.
Matilda, çok yakında İngilizce olarak yayında olacaktır.
(Tüm eserler İngilizce yayınlanmak üzere hazırlık aşamasındadır. Kitaplardan elde edilen gelirin belli bir yüzdesi bağışlanmaktadır.)
2- Yazar olmaya nasıl karar verdiniz? Bu sürece en çok etken olan nedir biraz bahsedermisiniz?
⦁ Yazmak benim için bir çıkış bir sabrediş yoluydu, düşündüklerimi kâğıda aktarırken içimde saklı olan tüm üzüntülerimi ve acılarımı boşaltabiliyordum.
Annem öldükten sonra kırılan kalbimin tekrar iyileşebileceğine dair düşüncelerimin yazıya dökülmesiyle başladım. Yazmayı hiç bırakmadım. Daha sonra ise kısık seslere ses olabilmek için yazmaya devam ettim. Duyulmayan sesleri duyurmaya çalıştıkça önüme çıkan engeller bu öykülerin birikmesine sebep oldu. Hepsi sessiz çığlıklar halinde dinlenilmeyi bekliyorlar.
3- İlk kitabınızı yayınlandığında nasıl tepkiler aldınız ve o an ki duygularınızdan bahseder misiniz?
⦁ İlk defa kendi kitabımı elimde tutmak, yeniden doğmuş hissi uyandırdı. O anı unutamıyorum. Gurur duydum ve içimde derinlere kadar özgürlüğü hissettim.
Bu his üzerine devam etmem gerektiğini düşündüm ve bu yolda ilerlemeye başladım. Yazmak ve aktarmak istediklerime karar verdim ve inandığım yolda hedeflerimi gerçekleştirmek için durmaksızın çabalıyorum.
4- Matilda kitabınızın sürecinden ve konusundan kısaca bahseder misiniz?
⦁ Kahramanların anlatabilmesi ve konuşmaya hazır olmalarına bağlı olarak, her eserde yazım süreci değişiyor. Matilda, kendini hazır hissettiği zaman, ona vermiş olduğum ses kayıt cihazına hikâyesini kaydetti. Tüm hikâye bitene kadar ona zaman tanımam ve beklemem gerektiğinden, kendisi bittiğini düşündüğünde bana biriktirmiş olduğu tüm kasetleri teslim etti. Bunları metne dönüştürürken iletişimi kesmeyip birlikte tamamladık. Ardından düzenlemeler ve basım aşaması 2 yıl sürmüş olsa da tüm çalışma için harcanan zaman yaklaşık 7 yılımı aldı.
"Matilda" yürek burkan gerçek bir hikâye. Almanya’da savaşın yıkıntıları arasında, daha önce görülmemiş bir kötülüğe maruz kalan küçük bir kız. Henüz dört yaşındayken II. Dünya Savaşı'nın ortasında açmaya çalışan bir lotus çiçeğiydi, Matilda!
İçinde kaldığı savaştan yetimhaneye, yetimhaneden soğuk bir mahzene ve burada gördüğü binbir türlü işkencenin ardından hastaneye düşen Matilda’yı çok uzun ve zorlu bir yaşam bekliyor.
Türkçe, Almanca ve çok yakında İngilizce yayında olacak olan Matilda’yı; İspanyolca, Fransızca ve Arapça gibi dillerde de okurlara aktarmayı planlıyorum.
5- Matilda kitabınızda dramatik bir hikaye mevcut. Bu kitabınız için film hazırlığı söz konusu mu? Bu yönde bir teklif aldınız mı?
⦁ Matilda’nın kesinlikle sinematik özellikler taşıdığına inanıyorum ve bunun için çalışmalarımı tüm hızıyla sürdürüyorum.
Ekibim ve ben şu anda film ve televizyon kanallarıyla bağlantı kurmak ve hikayeleri ekrana getirmek için çalışıyoruz. Bunun için yayınlanan kitaplarımın kısa hikayelerini yazmaya hazırlanıyorum. Bu benim gerçekleşmesini beklediğim en büyük hayalim.
Bu yönde gelecek tüm tekliflere açık olduğuma da değinmiş olayım.
6- Yasemin kitap serinizin konusundan bahseder misiniz?
⦁ Yedi yaşında annesini kaybeden ve çalışabilmek için on yaşında okulu bitirmek zorunda kalan genç bir Türk kadınının hikâyesi. Gerçek bir hayat hikâyesini konu edinen Yasemin, üvey annesinin zoruyla 13 yaşında bir adamla evlendiriliyor. Hem fiziksel hem de zihinsel olarak çok fazla şiddete maruz kalıyor. Serinin ilk kitabı Yasemin’in Çaresizliği’nde ele alınan bu konu, serinin ikinci kitabı olan Yasemin’in Savaşı ile devam ediyor. Yasemin bu yalnız ve zorlu mücadelesinde ayakaltından kaldırılmak için kardeşleriyle birlikte zorla Almanya’ya gönderiliyor. Henüz reşit olmadığı halde para karşılığında tüm işlemleri hallediliyor ancak kâbus bununla da bitmiyor. Serinin üçüncü ve son bölümü olan Yasemin’in İntikamı’nda, Yasemin insanlık dışı acılar çekmesine neden olan herkese karşı intikam planları yapıyor. Bu kitapta, dünyadaki birçok kadının karşılaştığı korkunç zorluklara dikkat çekmek istiyorum. Onlara ses olmak, çıkaramadıkları seslerini duyurmak istiyorum.
Yasemin’in hayatının bir TV dizisi olarak aktarılabileceğini düşünüyorum. Benzer hayatı yaşayan onlarca kadının bundan güç almasını ve kendini koruması adına da kitabı birçok dilde yayınlama hazırlığı içerisinde olduğumu belirtmek istiyorum.
Almanca olarak yayına giren Yasemin serisi, İngilizce olarak da yayın hazırlığındadır.
7-Yasemin adlı kitap serisinin devamı gelecek mi? Şayet serinin devamı gelecekse konu nasıl devam edecek? Biraz bahsedebilir misiniz?
Henüz devamı yok lakin Yasemin’in, bize yıllar sonra tekrar anlatacakları olursa tabii ki gelebilir. Tüm eserlerim, gerçek kahraman ve gerçek hayat hikayelerinden oluştuğu için konunun devamını ancak Yasemin’in yaşamı belirleyebilir.
Ben, Yasemin’in hayatının bir TV dizisi olarak aktarılabileceğini hayal ediyorum. Benzer hayatı yaşayan onlarca çocuk ve kadının bundan güç alması ve kendini savunması adına kitabı birçok dilde yayınlamayı da planlıyorum.
8- Geçtiğimiz aylarda yayına giren Bin bir gece yerine binbir gün ve Maarouf adlı eserleriniz hakkında da bilgi verebilir misiniz?
⦁ Bin bir gece yerine binbir gün, ülkesini terk etmek zorunda bırakılan bir kız çocuğunun hikayesini anlatıyor. Suriyeden kaçmak zorunda kalan bu kız çocuğu, prangalarını kırıp Türk askerine sığınan, 13 yaşında 3 çocuk annesi!
Hayat, yalnız bunlarla da kalmıyor ve ona yaşayabileceği en ağır acıları gösteriyor. Liya, tüm bunların üstesinden nasıl geliyor? Kendi ağzından dinlemek için, okumak gerek.
⦁ Maarouf, yaşarken çürüyecek kadar işkenceye maruz kalan ve kimsenin inanmak istemediği Cezayir askeri! Kendi vatanı tarafından terkedilen ve Sahra çölünde hayvanlara yem edilmek üzere ölüme terk edilen bu adam, yaşadıklarını ve yaşamaya devam ettiklerini bu kitapta anlatıyor.
Yaşadığı akıl almaz olayları anlatırken ne kadar zorlansa da dile getiren Maarouf’un hikayesini, bir de kendi ağzından dinlemek gerek.
9- Yazar olarak bir yazarın hayat hikayesini yazmayı düşünüyor musunuz? Kitaplarınızda kendi hayatınızdan esintiler aldınız mı?
⦁ O da sessiz çığlıklarını duyurmak istiyorsa neden olmasın?
Eğer kahramanım anlatacakları arasında, kendi hayatında bana da uygun bir kare görüp yer verirse bulunur, evet. Fakat hikayelerim belirttiğim gibi tamamen gerçek hayattan alındığı için kurgusal bir eklenti bulunmamaktadır.
Örneğin Yasemin, hikayesini tamamlayamadan yıllar boyunca izini kaybettirmişti. Onun adına hikayesini kurgulayıp tamamlayabilecek iken gerçek hayat hikayesi olmaktan çıkmaması için dönmesini bekledim. 8 yıl sonra ortaya çıktı ve kendi hikayesini kendi tamamladı.
Burada kendi hayatımdan esinti olarak, ifade ediş biçimimi gösterebilirim.
10- Sizce en iyi yazar nasıl olmalıdır. Yazar adayları için tavsiyelerinizi alabilir miyiz?
⦁ En iyi yazar okuruyla birebir ilgilenebilendir. İşine bağlı olmanın yanında hitap ettiklerinin yerine kendini koyabilen ve buna gore sürekli kendini yenileyendir.
Bu yola yeni çıkacak olanlara tavsiyem, hiçbir şey için acele etmeyin. Bolca tecrübe kazanmaya bakın ve yalnız ilgilendiğiniz alanda okuma yapmayın.
11- Son olarak okuyucularımıza ve takipçilerimize neler söylemek istersiniz?
⦁ Hayat önünüze hangi taşları koyarsa koysun, durumunuz ne kadar kötü görünürse görünsün her zaman aynı yerde kalmayacak, yeniden yükseleceksiniz. İlerlemekte olduğun yolda devam et, kendine güvenirsen bunun için elbet mükafatlandırılacaksın.
Ve değerli okur, eğer sende mücadelende sesini duyurmak istiyorsan bana ulaş, biz birlikte daha güçlüyüz.
Röportaj : Gülay Kılıç
Mail : gulaykilicofficial@gmail.com
İnsta : gulaykilicofficial