Veee...Masumlar Apartmanı...
Veee...Masumlar Apartmanı...
Gazeteci Ferah Uzundurukan Masumlar Apartmanı'nı kaleme aldı.
Veee...Masumlar Apartmanı...
TRT-1 ekranlarında her salı gösterime giren "Masumlar Apartmanı"da Eylül ayıyla beraber yeni sezona "merhaba" diyecek. Yine psikiyatrist Gülseren Budayıcıoğlu imzalı bir dizi. Bir psikiyatristin danışan hikayelerini senaryolaştırarak ekrana aktarması çerçevesinde okları üzerine çekse de ilk gününden itibaren iyi bir reyting başarısıyla sezonu kapatan dizilerden biri oldu "Masumlar Apartmanı."
Fazla dram içerdiği için zaman zaman bazı kesim tarafından eleştirilmekle beraber benim gözlemlediğim dizi Türk halkının sahip çıktığı bir konumunda. Bunun nedeni de bence insanların hayata ve yaşama dair kendinden izler buluyor olması ...
Sevgili psikiystrist Gülseren Budayıcıoğlu hikayelerinde genellikle "Kader Motifi"nden yola çıkıyor. Doğduğumuz evin ve sahip olduğumuz anne-babanın yaşam içindeki seçimlerimizi belirlediği gerçeğini yansıtmaya çalışıyor.
İlk sezonda diziye katılan ve diziden ayrılan isimler oldu. Fakat açıkçası yeni sezonda izleyemeyeceğimiz Farah Zeynep Abdullah'ın eksikliği izleyenlere ve reytinglere nasıl yansıyacak merak ediyorum. Bana göre genç neslin başarılı oyuncularından biri olan Farah Zeynep, diziye de oldukça yakışmıştı. "İnci" karakterini canlandıran güzel oyuncunun yokluğunu bir izleyici olarak hissedeceğimi düşünüyorum. Kanaatimce böyle büyük dizilerde önemli taşların yer değiştirmesi diziye kan kaybettiriyor; umarım böyle bir şey olmaz.
Bir paragrafı da Ezgi Mola ve Merve Dizdar'a açmak istiyorum. Onlar için tek kelimeyle oyunculuklarıyla devleşen iki isim diyebilirim. Benim bu diziyi izlememdeki en büyük pay onlara ait. Yüz mimiklerinden, ses tonlarına kadar her duyguyu izleyiciye sonuna kadar yaşatıyorlar. Hele hele Safiye ile Gülben'in mutfaktaki diyalogları hiç bitmesin istiyorum.
Tertemiz kalmış iki kız kardeşin hayatlarını cehenneme çeviren temizlik takıntılarının yanında masumane hayalleri insanın gözlerini dolduruyor.
Esasen dizideki her karakterin hem rol içeriği bakımından, hem de oyunculukları açısından altı çizilmesi gerekir diye düşünüyorum. Çünkü her bir karakter ayrı bir yaraya parmak basıyor. "Han"ı canlandıran Birkan Sokullu'nun oyunculuğu da takdire şayan.. Ve bir de bir "Naci" var ki... (Tansel Öngel). Gerçek ve tertemiz bir aşk nasıl yaşanır, aşık olunan her şeyiyle nasıl kabul edilir hissiyatını klarnetinin sesi ve oyunculuğuyla bizlere öyle güzel anlatıyor ki!!!
Diziyi tek bir karaktere ve konuya bağlı kalmaması, tamamen aşkı ve zenginliği işlememesi açısından şimdilik başarılı buluyorum. Zaman zaman "herkesin psikolojisi de bu kadar bozuk mu olur" diye söylensem de hayata ve insana dair pek çok gerçeklik içeren diziyi ikinci sezonda da merakla izleyecegim.
Bakalım dizi eksilen başrol karakterlerinden birinin yerini doldurabilecek mi? Haftalar içerisinde tekrara düşüp, dramı bunaltıcı seviyeye mi getirecek yoksa bir atak yapıp ivmesini bir adım yükseğe mi taşıyacak göreceğiz...
Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.