MARAŞLI SENİ UNUTMAYACAĞIZ
MARAŞLI SENİ UNUTMAYACAĞIZ
Gazeteci Ferah Uzundurukan Maraşlı'yı kaleme aldı.
Karayağız bir delikanlı olan Maraşlı ile adı gibi zarif ve güzel kız Mahur'un hikayesi bir kitapçıda başladı....Gizli bir görev gereği Burak Deniz "Maraşlı" adıyla zengin bir ailenin fotoğrafçı kızı Mahur'un (Alina Boz) karşısına çıkar. Kitapçıda başlayan ilk karşılaşma sonrasında Mahur'un bir cinayete tanık olması büyük olayların başlangıcına yol açar. Defalarca Mahur'un hayatını kurtaran Maraşlı artık Mahur'un koruması, bir nevi "bodyguard"'ıdır. Dizi ilk bölümden itibaren heyecanla akan bir diziydi.
Benim bir izleyici olarak kanaatim Maraşlı bir diziden beklentime her şeyiyle karşılık bulmuştu. Biz Türk insanı dizileri severiz. Sürükleyici aşk öyküleri bize göredir. Birbirine aşk dolu bakan hikayeler de daima prim yapmıştır. Bu dizide de Mahur ve Maraşlı'nın aşk dolu bakışları abartıya kaçmadan çok temiz ve dozunda yansıtıldı.
Dizilerdeki esas oğlan ve esas kızın uyumu önemlidir dizi izleyicisi için. Çünkü her hafta izleyici diziye bağlanır ve gerçek hayat gibi kanıksar. Oyuncular zamanla adeta ailemizin birer parçası olurlar. Bu anlamda da izleyici
başrol partnerlerini birbirine yakıştırırsa dizinin konusu bile bir noktadan sonra önemini kaybeder... Üstelik bu dizide aşkın içine karışan diğer mafya-polis olayları da heyecan doluydu.
Bana göre Maraşlı geniş, kaliteli aynı zamanda usta oyuncu kadrosu; esas kız ve esas oğlan uyumu, üstelik sadece aşk içeriği olmayan konusuyla dört dörtlük bir diziydi..
Ancak ne yazık ki ne içindeki aksiyon ne de oyuncuların iyi performansı Maraşlı'nın bir sezon daha uzamasına yetmedi. Daha içeriksiz diziler ekranlarda kendine yer bulurken, Maraşlı'nın sadece bir sezon ekranda olması sanırım tamamen şanssızlık.
Tüm dizinin geneline baktığımda aslında dizinin tamamına ve finaline yine bir aile dramı damga vuruyor. Maraşlı dediğimiz sonrasında gerçek adının Mehmet İnce olduğunu öğrendiğimiz karakterin hazin çocukluk öyküsü karşımıza çıkıyor. Anneyi ezen, çocuklarını döven, dolaylı olarak bir evladının ölümüne sebep olurken diğer evladının da bir travmayla büyümesine neden olan bir baba figürü diziye noktayı koyuyor. Ne kadar bildik, gerçek hayatın içinden ve tanıdık...
Bu noktadan bile baktığımızda Maraşlı dizisi konuyu çok iyi ele almış. Başrol Burak Deniz, Maraşli-Mehmet İnce arasındaki kimlik geçişlerini öylesine profesyonel ve duygulu canlandırdı ki... Yine gördük ki
insanlar kaç yaşına gelirse gelsin, hangi mevkiye yükselirse yükselsin çocukluk döneminde yaşadığı travmaları ve acıları atlatamıyor...
Öte yandan yine zengin bir ailenin kızı olan Mahur'un da ailesi başka olaylarla karşımıza çıkıyor. Burda da zenginliğin altındaki bir aile dramına şahit oluyoruz. İki genç oyuncu da bence rollerinin hakkını verdiler.
Dün akşam #Maraşlıseniaslaunutmayacağıź# hashtagli final bölümüyle izleyicisini ekrana kitledi.
Her dizinin mutlaka bir kötü adamı vardır. Tüm dizi boyunca Savaş karakteri olarak izlediğimiz Saygın Soysal rolünde mutlaka çok başarılıydı. Fakat bu noktada senaristlere bir yorumum olacak. Her ne olursa olsun bu denli kötü karakterler yaratmalari maalesef günbegün cinayetlerin, vahşetin arttığı toplumumuzda biraz yol gösterici olarak kötü örnek geliyor bana. İlla ki bir kötü karakter olacaksa da bunu başka bir yolla yansıtmalılar. Vahşetten, hunharca cinayetlerden vazgeçilmeli diye düşünüyorum. Açıkçası dizilerde bu kadar kötülük izlemek istemiyoruz!!!
Sonuç itibariyle dizi görmeyi istediğimiz mutlu sonla bitti. Gönüllere taht kuran bir aşk hikayesinin yanı sıra alt metinde ise aile temasına dikkat çeken bir dizi olarak da izleyicilerin gönlünde kalacaktır...
Ve bir son söz de Alina Boz ve Burak Deniz'i yeni projelerde tekrar bir arada görmeyi dileriz...
Ferah Uzundurukan / Gazeteci
Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.