Zümrüdü Anka'nın Zümrüt'ü Ceren Yılmaz'dan özel açıklamalar

RÖPORTAJ 18.01.2020 - 19:29, Güncelleme: 04.03.2022 - 18:03 1735+ kez okundu.
 

Zümrüdü Anka'nın Zümrüt'ü Ceren Yılmaz'dan özel açıklamalar

Zümrüdü Anka dizisinde canlandırdığı Zümrüt karakteri ile beğeni toplayan Ceren Yılmaz, başrolü paylaştığı Alp Navruz ile ilgili bilinmeyenleri anlattı. İşte Ceren Yılmaz hakkında bilinmeyenler...
TV 100'den Birsen Altuntaş'ın özel röportajına göre; FOX’un Pastel Film imzalı iddialı dizisi “Zümrüdü Anka”nın başrol oyuncusu Ceren Yılmaz, tv100’e konuştu. Ürgüp’te çekilen dizide Alp Navruz’la başrol oynayan Yılmaz’ın gönlüne oyunculuk aşkı küçük yaşlarda düşmüş.   Bir keşfedilme hikâyeniz var mı? Oyunculuğa nasıl adım attınız? Keşfedilme hikâyem 7 yaşıma dayanıyor aslında… Her ne kadar insanlar sonradan heveslendiğimi düşünse de babam 7 yaşındayken beni Samsun Büyükşehir Belediyesi’nin tiyatro ve dans bölümüne yazdırdı. Bu açıdan bakarsak babam keşfetti diyebiliriz. (Gülüyor) Liseye kadar her hafta sonu sabahtan öğlene kadar dans öğlenden akşama kadar tiyatroya gittim. Ailemle hafta sonu etkinliği yapamayacak kadar yoğun bir çocukluğum oldu. Liseye gelince malum üniversiteye hazırlanacağım için ikisini birden bıraktım. Çünkü tiyatro ve dansa bakış açısı maalesef sadece bir hobi bizim toplumumuzda… Fakat yine içimdeki sanatçıya engel olamayıp üniversitede güzel sanatlar fakültesi sahne dekor kostüm bölümüne girdim. Lisedeki haylazlığımın aksine başarılı bir üniversite hayatım oldu. Şehir Tiyatroları’nda stajımı yaptığım sırada bir gün kostümleri çizerken 7 yaşımı o sahnedeki halimi anımsayıp tekrar orada olmayı istedim ve serüvenim bu şekilde başladı. Uzun bir süre hem kendi mesleğimi hem oyunculuğu yapmaya çalıştım ama eğer başrol olmak istiyorsam biliyordum ki ikisini birden yapamayacaktım ve şu an tamamen buradayım tüm benliğimle ama rolümün hakkını verebilmem için çocukken aldığım eğitimin yeterli olmadığını bildiğim içinde Craft’tan oyunculuk eğitimi aldım. Eric Morris metodu ağırlıklı bir eğitimdi ve hayatımın dönüm noktası oldu diyebilirim.   Rol modeliniz var mı, örnek aldığınız biri… Hayata dair örnek aldığım rol modellerim var. Basta ablalarım… Biz üç kız kardeşiz ve iki güzel örnekle büyüdüm. Onlardan sonra ise dansa adım atmamı sağlayan Jale hocam ve tiyatroya aıim atmamı sağlayan Saliha hocam… İkisi de belediye konservatuarının çok değerli hocalarıdır. Hem yetenekleri, hem karakterleriyle… Fakat oyunculuk açısından çok beğendiğim oyuncuları söyleyebilirim ama rol model olarak görmüyorum. Çünkü bence oyunculuk Carl Jung’un da dediği gibi içimizde ve hangi arketipimize ihtiyacımız varsa o anda çalışarak onun dışa çıkmasıdır. Birini rol model alarak onun gibi oynamaya çalışarak olabilecek bir şey değildir diye düşünüyorum. Zümrüdü Anka'nın kadrosuna nasıl katıldınız? Senaryoyu ilk okuyanlardan biriyim aslında… Uzun zamandır bu projeyi bekliyorum ve gelen hiçbir audition’a gitmiyordum. Şans ile değil istek ve çalışmakla, çok çalışmakla oldu.  Hayat verdiğiniz Zümrüt size benziyor mu? Zümrüt bana Ceren’e uzak bir karakter birçok açıdan…  Ben çok özgür bir ailede, güzel şartlarda, istekleri yerine getirilerek büyüdüm. Zümrüt ise yoksulluk içinde ailenin bütün yükü üzerinde zor bir anne ile büyümüş bir karakter… Bu yüzden ekstra çalışmam gerekti karakter üzerine… Fakat böyle olması beni daha çok heyecanlandırıyor.  Rol için nasıl bir hazırlık yaptınız? Buradakine benzer ailesi olan birini tanıyordum. Çok zor hayatı olan biriydi. Ona danıştım, çocukluğunu dinledim, neler hissettiğini ne yaşadığını ve hiç beklemediğim bir şekilde kendimi saatlerce onunla birlikte ağlarken buldum… Garip bir tecrübeydi benim için. Ürgüp'te çekimler nasıl gidiyor? Ürgüp’te soğuk -10’lara vuruyor bazen ve konuşamayacak duruma geliyoruz soğuktan… Ekran karşısına öyle çıkmak zorunda kalıyoruz. Fakat iklim koşulları böyle… Elimizden gelen bir şey yok şu anda… Onun dışında her şey harika… Ekip çok kaliteli, çalışanlar oyuncular hepsi çok değerli insanlar… Bazen soruyorum kendi kendime ‘Nasıl bu kadar şanslı oldum diye?”…   "Alp Navruz kibar biri"   Alp Navruz nasıl bir partner? Daha önce tanışıyor muydunuz?  Alp kibar ve beyefendi… Bu kadar hayran kitlesine rağmen ego yapmamış mütevazı biri… Ayrıca birikimini benimle paylaşıp sahnelerde yol göstermesi gibi küçük ince yönleri de var. Daha önce tanışmıyorduk. Fakat hiç öyle hissettirmedi bana. Alp Navruz'un fanlarının bazı yorumlarının sizi üzdüğünü duyduk, doğru mu? Alp’in fanlarının yazdıklarını okumaya benim terbiyem müsaade etmiyor bazen… Genellikle okumadan siliyorum. Şu an size söylesem yazılanları mümkün değil dersiniz o denli çirkin yorumlar alıyorum. Bir insanın kişiliğine benliğine görünüşüne bu kadar hakaret edildiğini hem de tanımadan anlatsalar inanmazdım. Ama bunlar beni daha da güçlendiriyor. Özellikle şu sıralar sevenlerim artmaya başladı ve onlarla mücadele etmeye başladılar beni koruyanların olması da çok mutlu ediyor. Çekimlerde en zorlandığınız sahne hangisi oldu? En zorladığım teaser çekimi oldu. -5 derecede, bir vadinin ortasındayız. Soğuk hava, rüzgâr fanları yüzüme vuruyor ve üzerimde tül bir gelinlik… O gece hayatımın sınavını verdim. Sabah gün aydınlanırken çekimimiz bitti. Hatta hocamız Cemal Şan ‘Bu gece ölmezsen sana bir daha bir şey olmaz’ diye espri yapmıştı başta… Gecenin sonunda ne demek istediğini dişlerim titrerken anladım. Kendinize nasıl bir kariyer planı yaptınız? Hayatımın hiçbir alanında plan yapmadım, planlı bir insan olmadım. Bana mutluluk veren şeyleri yaptım sadece… Yine öyle yapacağım planladığım diyemem ama istediğim şey bundan sonraki karakterlerimde farklı farklı karakterlere bürünmek başka Ceren’lerle karşınızda olmak istiyorum.  Özel uğraşlarınız var mı? Dans, resim ve meditasyon bu üçü olmazsa olmazım. Hayatın karmaşasından uzaklaşmak istediğim zaman telefonumu kapatır ve kendimi onlara bırakırım saatlerce eğer bir sorumluluğum yoksa günlerce uzaklaşıp geri gelmek bana ruhuma en iyi gelen şey.  Aşk sizin için ne ifade ediyor, kalbiniz dolu mu? Ne yerde, ne de gökte hissettiğiniz bütün kelimelerin anlamsız kaldığını düşündüğünüz, anlamsızca gülümsediğinizi fark ederseniz bir gün aşık olmuşsunuz demektir. Bence herkes aşık olduğu insanla evlenmeli… Bilmiyorum ilerde ne olur ama kalpten söyleyebileceğim şey bu duyguları hissettiğim biriyle evlenmek isterim. Kalbim bu duyguları hissedeceğim güne kadar boş olacak…      
Zümrüdü Anka dizisinde canlandırdığı Zümrüt karakteri ile beğeni toplayan Ceren Yılmaz, başrolü paylaştığı Alp Navruz ile ilgili bilinmeyenleri anlattı. İşte Ceren Yılmaz hakkında bilinmeyenler...

TV 100'den Birsen Altuntaş'ın özel röportajına göre; FOX’un Pastel Film imzalı iddialı dizisi “Zümrüdü Anka”nın başrol oyuncusu Ceren Yılmaz, tv100’e konuştu. Ürgüp’te çekilen dizide Alp Navruz’la başrol oynayan Yılmaz’ın gönlüne oyunculuk aşkı küçük yaşlarda düşmüş.
 
Bir keşfedilme hikâyeniz var mı? Oyunculuğa nasıl adım attınız?
Keşfedilme hikâyem 7 yaşıma dayanıyor aslında… Her ne kadar insanlar sonradan heveslendiğimi düşünse de babam 7 yaşındayken beni Samsun Büyükşehir Belediyesi’nin tiyatro ve dans bölümüne yazdırdı. Bu açıdan bakarsak babam keşfetti diyebiliriz. (Gülüyor)
Liseye kadar her hafta sonu sabahtan öğlene kadar dans öğlenden akşama kadar tiyatroya gittim. Ailemle hafta sonu etkinliği yapamayacak kadar yoğun bir çocukluğum oldu. Liseye gelince malum üniversiteye hazırlanacağım için ikisini birden bıraktım. Çünkü tiyatro ve dansa bakış açısı maalesef sadece bir hobi bizim toplumumuzda… Fakat yine içimdeki sanatçıya engel olamayıp üniversitede güzel sanatlar fakültesi sahne dekor kostüm bölümüne girdim. Lisedeki haylazlığımın aksine başarılı bir üniversite hayatım oldu. Şehir Tiyatroları’nda stajımı yaptığım sırada bir gün kostümleri çizerken 7 yaşımı o sahnedeki halimi anımsayıp tekrar orada olmayı istedim ve serüvenim bu şekilde başladı.

Uzun bir süre hem kendi mesleğimi hem oyunculuğu yapmaya çalıştım ama eğer başrol olmak istiyorsam biliyordum ki ikisini birden yapamayacaktım ve şu an tamamen buradayım tüm benliğimle ama rolümün hakkını verebilmem için çocukken aldığım eğitimin yeterli olmadığını bildiğim içinde Craft’tan oyunculuk eğitimi aldım. Eric Morris metodu ağırlıklı bir eğitimdi ve hayatımın dönüm noktası oldu diyebilirim.

 

Rol modeliniz var mı, örnek aldığınız biri…
Hayata dair örnek aldığım rol modellerim var. Basta ablalarım… Biz üç kız kardeşiz ve iki güzel örnekle büyüdüm. Onlardan sonra ise dansa adım atmamı sağlayan Jale hocam ve tiyatroya aıim atmamı sağlayan Saliha hocam… İkisi de belediye konservatuarının çok değerli hocalarıdır. Hem yetenekleri, hem karakterleriyle… Fakat oyunculuk açısından çok beğendiğim oyuncuları söyleyebilirim ama rol model olarak görmüyorum. Çünkü bence oyunculuk Carl Jung’un da dediği gibi içimizde ve hangi arketipimize ihtiyacımız varsa o anda çalışarak onun dışa çıkmasıdır. Birini rol model alarak onun gibi oynamaya çalışarak olabilecek bir şey değildir diye düşünüyorum.

Zümrüdü Anka'nın kadrosuna nasıl katıldınız?
Senaryoyu ilk okuyanlardan biriyim aslında… Uzun zamandır bu projeyi bekliyorum ve gelen hiçbir audition’a gitmiyordum. Şans ile değil istek ve çalışmakla, çok çalışmakla oldu. 

Hayat verdiğiniz Zümrüt size benziyor mu?
Zümrüt bana Ceren’e uzak bir karakter birçok açıdan…  Ben çok özgür bir ailede, güzel şartlarda, istekleri yerine getirilerek büyüdüm. Zümrüt ise yoksulluk içinde ailenin bütün yükü üzerinde zor bir anne ile büyümüş bir karakter… Bu yüzden ekstra çalışmam gerekti karakter üzerine… Fakat böyle olması beni daha çok heyecanlandırıyor. 

Rol için nasıl bir hazırlık yaptınız?
Buradakine benzer ailesi olan birini tanıyordum. Çok zor hayatı olan biriydi. Ona danıştım, çocukluğunu dinledim, neler hissettiğini ne yaşadığını ve hiç beklemediğim bir şekilde kendimi saatlerce onunla birlikte ağlarken buldum… Garip bir tecrübeydi benim için.

Ürgüp'te çekimler nasıl gidiyor?
Ürgüp’te soğuk -10’lara vuruyor bazen ve konuşamayacak duruma geliyoruz soğuktan… Ekran karşısına öyle çıkmak zorunda kalıyoruz. Fakat iklim koşulları böyle… Elimizden gelen bir şey yok şu anda… Onun dışında her şey harika… Ekip çok kaliteli, çalışanlar oyuncular hepsi çok değerli insanlar… Bazen soruyorum kendi kendime ‘Nasıl bu kadar şanslı oldum diye?”…
 
"Alp Navruz kibar biri"

 

Alp Navruz nasıl bir partner? Daha önce tanışıyor muydunuz? 
Alp kibar ve beyefendi… Bu kadar hayran kitlesine rağmen ego yapmamış mütevazı biri… Ayrıca birikimini benimle paylaşıp sahnelerde yol göstermesi gibi küçük ince yönleri de var. Daha önce tanışmıyorduk. Fakat hiç öyle hissettirmedi bana.

Alp Navruz'un fanlarının bazı yorumlarının sizi üzdüğünü duyduk, doğru mu?
Alp’in fanlarının yazdıklarını okumaya benim terbiyem müsaade etmiyor bazen… Genellikle okumadan siliyorum. Şu an size söylesem yazılanları mümkün değil dersiniz o denli çirkin yorumlar alıyorum. Bir insanın kişiliğine benliğine görünüşüne bu kadar hakaret edildiğini hem de tanımadan anlatsalar inanmazdım. Ama bunlar beni daha da güçlendiriyor. Özellikle şu sıralar sevenlerim artmaya başladı ve onlarla mücadele etmeye başladılar beni koruyanların olması da çok mutlu ediyor.

Çekimlerde en zorlandığınız sahne hangisi oldu?
En zorladığım teaser çekimi oldu. -5 derecede, bir vadinin ortasındayız. Soğuk hava, rüzgâr fanları yüzüme vuruyor ve üzerimde tül bir gelinlik… O gece hayatımın sınavını verdim. Sabah gün aydınlanırken çekimimiz bitti. Hatta hocamız Cemal Şan ‘Bu gece ölmezsen sana bir daha bir şey olmaz’ diye espri yapmıştı başta… Gecenin sonunda ne demek istediğini dişlerim titrerken anladım.

Kendinize nasıl bir kariyer planı yaptınız?
Hayatımın hiçbir alanında plan yapmadım, planlı bir insan olmadım. Bana mutluluk veren şeyleri yaptım sadece… Yine öyle yapacağım planladığım diyemem ama istediğim şey bundan sonraki karakterlerimde farklı farklı karakterlere bürünmek başka Ceren’lerle karşınızda olmak istiyorum. 

Özel uğraşlarınız var mı?
Dans, resim ve meditasyon bu üçü olmazsa olmazım. Hayatın karmaşasından uzaklaşmak istediğim zaman telefonumu kapatır ve kendimi onlara bırakırım saatlerce eğer bir sorumluluğum yoksa günlerce uzaklaşıp geri gelmek bana ruhuma en iyi gelen şey. 

Aşk sizin için ne ifade ediyor, kalbiniz dolu mu?
Ne yerde, ne de gökte hissettiğiniz bütün kelimelerin anlamsız kaldığını düşündüğünüz, anlamsızca gülümsediğinizi fark ederseniz bir gün aşık olmuşsunuz demektir. Bence herkes aşık olduğu insanla evlenmeli… Bilmiyorum ilerde ne olur ama kalpten söyleyebileceğim şey bu duyguları hissettiğim biriyle evlenmek isterim. Kalbim bu duyguları hissedeceğim güne kadar boş olacak…

 
 
 
Habere ifade bırak !
Habere ait etiket tanımlanmamış.
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve dizifilmdergisiturkiye.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.